- Cumhuriyet, Atatürk Blv. No:5, 34520
Retina Hastalıkları
- Ana Sayfa
- Retina Hastalıkları
Retina Dekolmanı Nedir?
Retina dekolmanı orta yaş ve üzerinde daha sık olmasına karşılık her yaşta ortaya çıkabilen, görmeyi ciddi şekilde tehdit eden bir göz hastalığıdır. Acil tedavi gerektiren bu hastalıkta tedaviye geç kalınması halinde kısmi ya da tam görme kaybı ortaya çıkabilir. Retina dekolmanı, retina sinir tabakası altındaki pigment epitelin tabakasından ayrılması ile oluşur. Genellikle retinada oluşan yırtık ya da delikler yüzünden, bu iki tabaka arasına sıvı sızması ile oluşur. Yüksek miyopi hastalarında oldukça sık rastlanan retina dekolmanı her 10.000 kişiden 1 tanesinde görülür. Retina tabakası, gözün ön ve arka çapı arttıkça gerilir ve gerilen alan incelip bozulmaya başlar. Bazı ailesel ve dejeneratif hastalıklar da bu komplikasyonlarda retina çevresinde yer yer incelme ve bozulmalara yol açabilir. Yine bu sebepler doğrultusunda vitreus jeli de homojenliğini kaybederek bozulmaya başlayabilir; jel kıvamı değişir ve kademeli olarak retinadan ayrılabilir. Bu ayrılmaya ise vitreus dekolmanı adı verilir. Bu hastalıkta büzülen ve opaklaşan vitreus jeli, gözün içinde bulunan görme aksından geçtikçe, hasta tarafından gözün önünde uçuşan küçük görüntüler ya da sisli bir görüş olarak algılanabilir.
Retina Dekolmanı Sebepleri ve Belirtileri
Retina hastalıkları, gerekli tedavi uygulanmadığı sürece kalıcı körlük ile sonuçlanabilen göz hastalıkları arasındadır. Işık çakması, göz önüne gelen uçuşan küçük görüntüler ya da ani görme kaybı gibi belirtiler Retina Dekolmanı gibi önemli bir retina hastalığının habercisi olabilir. Tedavisinde erken teşhisin oldukça önemli olduğu bu göz hastalığında detaylı muayene, zamanında ve en önemlisi doğru tedavi ile görme kaybına kadar ilerleyebilecek olan bu komplikasyonun önüne geçmek mümkündür. Retina ameliyatlarında büyük sterilizasyon ve ileri teknoloji kullanımı gerekir, oldukça önemli bir ameliyat olması sebebiyle gerekli ortam hazırlanmadığı takdirde sonucunda görme kaybına yol açabilecek bir ameliyattır.
Retina Dekolmanı Teşhisi
Retina dekolmanı teşhisinde, göz bebekleri doktorun uygun gördüğü damlalar ile genişletilerek retina çevresindeki ince ve bozulmuş olan sahalar, buradaki delikler/yırtıklar ve dekole bölgeler tespit edilir. Göz doktoru, çeşitli ekipmanlar ve muayene mikroskobu ile göz içini inceler, göz içindeki yırtık veya dekolmanı tespit eder. Gerekirse (katarakt, kanama ya da farklı bir sebeple retina görülemiyorsa) göz ultrasonografisi talep eder.
Makula Dejenerasyonu
Günümüz dünyasında hızla artmaya devam eden obezite, diğer pek çok hastalık gibi göz hastalıklarına davetiye çıkarabiliyor. Aşırı kilo, %95 oranında görme kaybına ve ileri yaş hastalığı olarak bilinen sarı nokta hastalığına neden olabiliyor. Görmenin %90’nının meydana geldiği sarı nokta tabakasının işlevinin bozulması ile meydana gelen ve halk arasında 50 yaş sonrası hastalığı olarakta bilinen Sarı Nokta Hastalığının (Makula Dejenerasyonu) görülme oranının son yıllarda hızla artışının nedenleri arasında obeziteninde büyük bir etkisi olduğu bilinmektedir.
Sarı nokta hastalığı ya da Makula Dejenerasyonu olarak adlandırılan bu hastalığı tanımlayacak olursak; gözün, görme merkezinin tahribata uğraması diyebiliriz. Sarı nokta hastalığında görme, kademeli olarak azalır ve merkez karanlık bir odak haline gelir. Görme merkezinde oluşan karanlık odak, tam olarak bir görme kaybı değildir. Ancak zamanla hastanın hayat kalitesini düşürmekte, günlük hayatını etkileyecek hale gelmektedir. Hastalığın tedavisinde, Fotodinamik Tedavi adı verilen bir tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Tedavinin ardından göz içine (vitreusa) enjeksiyon yardımı ile uygulanan anti-VEGF (Göz içindeki damarların büyüme faktörünü engelleyen) ilaçlar kullanılır.
Makula Dejenerasyonu Sebepleri
- Güneş ışınlarına doğrudan ve uzun süre maruz kalma
- Vitamin eksikliği
- Aşırı kilo (Obezite)
- Damar sertliği
- Sigara kullanımı
- Tansiyon hastalıkları
- Kalp büyümesi
Makula Dejenerasyonu Belirtileri
Bazı göz hastalıkları gibi Makula dejenerasyonu da ilk evrelerde ciddi belirtiler göstermeyebilir. Bu nedenle periyodik olarak yapılacak göz muayeneleri hastalığın teşhisinde büyük önem taşımaktadır. Hastalığın belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Çarpık görme
- Objeleri daha küçük görme
- Bakılan alanda koyu bir leke görme
Kol damarları yardımıyla vücuda enjekte edilen özel bir boya (Fluorescein) ile 10 dakika süreyle gözün fotoğrafları çekilerek, bozuk kılcal damarların varlığı tespit edilebilir. Bazı hastalarda ise bu tetkik yeterli olmayabilir ve indosiyan yeşil anjioğrafi denilen, gözü daha derinden araştırmaya yarayan ikinci bir anjio gerekebilir.
Hastalığın Tipleri
- Kuru Tip
Göz içinde bulunan retina tabakasının altında drusen yani yağlı materyal birikmesi sonucu oluşur. Oldukça yavaş ilerler ve görmenin azalmasına yol açması uzunca bir zaman alır.
- Yaş Tip
Bu tip, göz içinde oluşan bozuk kılcal damarların retinaya doğru ilerlemesi sonucu ortaya çıkar. Bu hastalık, ani görme kayıplarına yol açabildiği gibi kuru tipe oranlar görülme olasılığı daha düşüktür. Buna rağmen, ciddi görme kaybı yaşayan hasta grubunun %80’ini bu tip hastalar oluşturur. Özellikle gözünde zar (koroid neovasküler membran-KNVM) oluşumu olan hastalarda, diğer göz de risk altındadır.
- Yaşlılığa Bağlı Makula Dejenerasyonu
Sarı nokta hastalığı yani yaşlılığa bağlı makula dejenerasyonu, yaş ilerledikçe görme merkezinde meydana gelen bir göz hastalığıdır. Özellikle 65 yaş ve üzerindeki hastalarda görme kaybının en başta gelen nedeni olarak bilinmektedir. Hastalığın görülme oranına bakılacak olursa; 65 yaş ve üzerinde %3 iken, 75 yaşı geçenlerde %15’e varmaktadır. Bunun yanında yaş ilerledikçe her iki gözde birden görülme sıklığı artmaktadır.